Tatilde mutlaka yüzmeniz gereken mağara göletleri!

Dünyanın dört bir yanında inanılmaz mağaralar var ve mağaracılığa hevesi olanlar bunların hepsini görmek için çaba sarfediyor. Fakat bunların hepsini ziyaret etmek için mağara meraklısı olmaya gerek yok. Çünkü bazılarının içinde öyle güzel göletler yer alıyor ki, yüzmeden kesinlikle dönülmememsi gerekir. Ziyaret etme şansınızın olduğu ülkelerdeki mağara göletlerini sizler için araştırdık.
Meksika–Cenote Dzitnup: Meksika’daki Cenote Dzitnup mağarasının ortasında bulunan bu gölet, tepeden ışık inmesi ve aşağıya sarkma imkanı ile görülebilecek en güzel manzaralardan birini sunuyor. Her ne kadar mağarada dalmayı sevenler kişiler için yeteri kadar imkan sunulamasada küçük bir dinlenme amaçlı suya girmek için yeterli.

Yunanistan–Blue Cave: Yunanistan sınırlarında bulunan Kastellorizo adasındaki Mavi Mağara egzotik bir manzara içerisinde yüzmek isteyenler tarafından en çok tercih edilen yerler arasında. Mağaraya giren güneş ışığının sularla olan etkileşimi ile ortaya çıkan mavi yansımalar, ortamdaki atmosferi körüklüyor ve küçük botlarla size ulaşım sağlayan esnaflar bu keyfi mümkün hale getiriyor.
olmeden_yuzulecek_goletler_2
Meksika–Marieta Adaları: Meksika’nın Marieta Adaları’nda yer alan bu sıra dışı mağara aslında adaları oluşturan volkanik taşların deniz tarafından oyulması ve çökmesi ile oluşmuştur. Yani görüldüğü üzere plaj ve mağaranın içerisine giren su, denize bağlı ve yüzerek mağaranın içerisinden denize çıkabiliyorsunuz.

Samoa–To Sua Çukuru: Samoa’nın Lotofaga köyündeki bu çukur, temiz, turkuaz renkli suyu ve etrafındaki yeşilliklerle biliniyor. Ziyaretçilerin yüzebilmeleri için birde merdiven konulan bu mağarada su kanalı okyanusa kadar açılıyor. Ancak deneyimi olmayanların profesyonel dalgıçlar tarafından oraya götürülmeleri gerekiyor. Dalış deneyiminiz yoksa çukurun içinde yüzerekte vakit geçirebilirsiniz.

Brezilya–Poco Azul: Brezilya’nın Chapada Diamantina Milli Parkı’nda bulunmakta olan Poco Azul mağarası, kristal temizliğinde bir su bulunduruyor ve dileyenler suyun altında kalmış olan ağaçları görebiliyorlar. Birçok turist rehberinde, bu ağaçların hala harika bir şekilde korunduğu belirtiliyor.