Bülent Gardiyanoğlu yazısı

Evrenin Bolluk Bereketi – Bülent Gardiyanoğlu

Evrenin Bolluk Bereketi
*Negatif enerji alanında olduğunuz zaman negatif noktaya kayarsınız. Bolluk ve bereket pozitif olan noktaya kayar. Bolluk ve bereket, bolluğu ve bereketi sevene gider.
Bolluk ve Bereket bilinci hayatımızın denge taşıdır.
Bolluk bereket evrendeki her şeyin sana ihtiyacın olduğu anda gelmesidir.
Doğru an, doğru yer !
Eğer bolluk içerisinde değilseniz burayı dikkatlice okuyunuz !
Büyük ihtimal ya parasızlık korkunuz vardır; ya kıtlık bilinciniz; ya geçmişte yaşadığınız sıkıntıları yeniden yaşamaktan korkuyorsunuz veya birisine öfkelisin. Ya da birisinin dedikodusunu yapıyorsun. içinizden eleştirip çekiştiriyorsundur. Rekabet ediyor, pazarlık yapıyor olabilirsin. Bunlar negatif enerji kaynaklarıdır.
Negatif enerji alanında olduğunuz zaman negatif noktaya kayarsınız. Bolluk ve bereket pozitif olan noktaya kayar. Bolluk ve bereket, bolluğu ve bereketi sevene gider.
İnsanlar maddiyat ve ilişkileri ile ciddi bir sınav halindedir. Her ikisi de birbirlerine bağlıdır. İlişkide sıkıntı yaşıyorsanız maddi durumunuzu, maddi durumunuzla olan probleminiz de ilişkinizi etkiliyordur.
Çoğu insana baktığımda insanlar bolluk ve bereketi hak etmediğini düşünüyorlar.“Annem babam memur, ailem zaten zengin deği,l bana bolluk bereket gelmez”diyerek kaynaktan gelen bolluk ve bereketin önünü kapatıyorlar.
HAK ETTİĞİM BOLLUK
Ailem bana hep hayatın zor olduğunu ve çok çalışmam gerektiğini söylerdi. Para kazanmanın zor olduğunu, ekmeğin aslanın ağzında olduğunu (midesinde söyleyenler bile var). ‘Para kazanmayı sen kolay mı sanıyorsun?’ gibi zorluk kavramları da hayatımıza eklendiğinde, gerçekten para kazanmak zorlaşıyor.
Para kazanmak için çok çalışmam gerektiğini öğretildiğinden, ben de öyle yaptım. Çok çalıştım ama bir türlü hak ettiğim bolluğu alamamıştım. Bilinç altımdaki çocukluktan ekilen ve atalarımdan getirdiğim parasızlık korkusundan dolayı, bilinç altım bolluk ve bereketi hak etmediğime inandığı için çalışmamın karşılığını alamadım.
Para, kendisiyle dost olana gidiyor. Dolayısıyla bu noktada parayla barış imzalamanız gerekiyor. Bunu söylediğimde birçok kişi ilk olarak şunu söylüyor;
“Ben zaten parayı seviyorum!”
Bunu söyleyenlerde, derinlere indiğimizde paraya karşı ve parasızlığa karşı çok büyük öfkeler yer alıyor (belki de atalarından getirdiği öfkelerdir). Geçmişte yaşadığımız maddi sıkıntılarımızdan dolayı, bilinçaltımız paraya karşı öfke üretir.
“İhtiyacım olduğunda para yok, para bana gelmez, ben para kazanamam” gibibuna benzer cümleler kurduysanız, parayla olan ilişkinizde problem başlamış demektir.